geçirmek

geçirmek
-i, -e, -den
1) переправля́ть; переноси́ть; проводи́ть

evine geçirmek — проводи́ть домо́й

yolu ormandan geçirmek — провести́ доро́гу че́рез лес

eşyayı başka odaya geçirmek — перенести́ ве́щи в другу́ю ко́мнату

2) -i проводи́ть (время)

eğlenceli bir gün geçirmek — ве́село провести́ день

3) -i пережива́ть, переноси́ть (трудности, болезни и т. п.)

buhran geçirmek — пережива́ть кри́зис

hastalık geçirmek — переболе́ть

grip geçirmek — перенести́ грипп

4) -i, -e надева́ть, натя́гивать

ayağına geçirmek — наде́ть на́ ноги

pardesünü sırtına geçirmek — наде́ть на себя́ пальто́

yorgana kılıf geçirmek — наде́ть [на одея́ло] пододея́льник

5) -i, -den подве́ргнуть кого чему

kılıçtan geçirmek — заруби́ть са́блей

6) -i, -e вводи́ть, приводи́ть (в действие и т. п.); проводи́ть в жизнь

harekete geçirmek — приводи́ть / вводи́ть в де́йствие

hayata geçirmek — претворя́ть в жизнь

7) -i, -e заноси́ть что куда

deftere geçirmek — занести́ в кни́гу, зарегистри́ровать

hesaba geçirmek — записа́ть в счёт

8) -den прове́рить

muayeneden geçirmek — осма́тривать [больно́го]

sınavdan geçirmek — подве́ргнуть экза́мену, переэкзаменова́ть

9) -i, -e заража́ть чем

nezleyi bana geçirdi — он зарази́л меня́ на́сморком


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Полезное


Смотреть что такое "geçirmek" в других словарях:

  • geçirmek — i 1) Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak 2) e Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi. K. Bilbaşar 3) i, e Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek Odanın eşyasını öbür… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ele geçirmek — 1) yakalamak Bir yıl sonra verdiği sözü bozdu, bunu başka bir diyarda ele geçirmek sevdasına düştü. Y. K. Karaosmanoğlu 2) sahibi olmak İstanbul u ele geçirmek için bu muharebeye girdiklerini ilan etmekten başka bir şey yapamadılar. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • buhran geçirmek — bunalım geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • heyheyler geçirmek — büyük heyecanlar geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahlilden geçirmek — gözden geçirmek Kalabalığı kısa ve kuş bakışı bir tahlilden geçirelim. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diş geçirmek — zorla veya inatla istediğini yaptırmak Karşısındakine diş geçirmek inadı gene kabarmıştı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kışı geçirmek — kış mevsimini bir yerde geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boynuna geçirmek — bir şeyi kendine mal etmek, zimmetine geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafasına geçirmek — başına geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözden geçirmek — 1) okumak O günkü gazeteleri gözden geçirdi. F. R. Atay 2) niteliğini anlamak için bir şeyin her yanına bakmak, incelemek, muayene etmek Akşam hazırlanmış sofrayı gözden geçirmek için odasından çıktı. A. Kutlu 3) araç, motor vb.nin çalışıp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baygınlık geçirmek — 1) bayılmak 2) mec. çok heyecanlanmak, telaşlanmak Annem, üç gün sonra, sevinç baygınlıkları geçiren Yahudi nin avucuna on altın sayıp yalvardı. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»